Sportingintelligence olarak kulübün bu başarısındaki önemli pay sahiplerinden kulübün pazarlama ve sosyal medya alanlarındaki yetkilisi Ebubekir Kaplan ile görüştük ve kulübün sanal alemdeki bu başarısını, taraftarla kulüp arasında kurulan köprünün ardındaki organizasyonu sorduk.
*Spor kulüplerinin sosyal mecralardaki güncel istatistiklerine ve kulüpler arası rekabete famecount.com internet sitesinden ulaşmanız mümkün. Site istatistiklerine bakarak, dünyanın her yerinde üye sayısını inanılmaz oranlarda artıran Facebook’un sosyal medyada trendi belirleyici unsur olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Bu sebeple araştırmamızda Facebook’u ön planda tuttuk.
S: Galatasaray, başta Facebook olmak üzere sosyal networkleri kullanmaya ne zaman başladı?
C: Galatasaray Türkiye’nin online mecralardaki potansiyeli fark eden ve kurumsal web sitesini hayata geçiren ilk spor kulübü. 1996’da www.Galatasaray.org’un faaliyete geçmesiyle internet dünyasına adım atan kulüp, yöneticilerinin bu alandaki vizyoner kimliği ile de diğer kulüplere oranla daha başarılı bir performans çizdi.
Galatasaray’ın bu yaklaşımına paralel olarak Türk taraftarlar da sosyal mecraları efektif olarak kullanmaya başladılar. 2007 yılında yaşanan Facebook patlamasına kadar farklı mecralarda yer alan insanlar bu zamandan sonra Facebook’ta yoğunlaşmaya başladılar. İlk etapta taraftarların takımı desteklemek için kurduğu sayfalar ön plana çıktı, kulüp bu dönemde aktif olarak Facebook’ta yer almaktan ziyade taraftarlar için önemli olan bu alanı gözlemlemeyi ve taraftarın nabzını takip etmeyi seçti. Facebook’un Türkiye’de belli bir olgunluğa erişmesinin ardından Galatasaray, kulübün kuruluş yılına da (1905) atıfta bulunarak 19.05.2009 tarihinde official fan sayfasını taraftarlarına sundu.
Kulüp, online mecralar üzerinden taraftarına ulaşmak için Facebook’un yanında, Twitter, Friendfeed gibi diğer sosyal networklerde de oldukça aktif. Youtube’u bu noktada ayrı bir yere koymak lazım, çünkü bu mecrada aktif olarak yer almamızın önünde bir takım kanuni engeller var, Türkiye’de Youtube’a erişim maalesef yasak. Kulüp buna alternatif olarak kendi video sitesini hayata geçirdi, Galatasaray.com üzerinden hem Galatasaray Dünyası ile ilgili videolar yayınlanıyor, hem de tüm dünyaya GSTV yayını ulaşıyor.
Şunu da eklemek gerekir ki, Galatasaray’ın Twitter hesabı, Türkiye’nin “verified” olmuş ilk ve tek sporla ilişkili hesabı olarak online mecralardaki öncülüğünü sürdürüyor.
S: Galatasaray’ın Facebook’taki yükselişi nasıl oldu?
C: 19 Mayıs 2009 – kuruluş
19 Kasım 2009 – 1.8 milyon taraftar
19 Mayıs 2010 – 3.2 milyon taraftar
14 Eylül 2010 – 4.48 milyon taraftar
S: Sosyal networkler ve özellikle de Facebook kulüp için neden önemli?
C: Galatasaray çok sayıda taraftara sahip ancak bunların çok azı takımla direk iletişimde bulunulan stadyumda yer alabiliyor. Ancak tüm taraftarlarımız kulüple iletişim içerisinde olmak, kulübe-oyunculara yakın olmak istiyorlar. Sosyal networkler bu imkanı tanıyor. Türkiye’de yaklaşık 19 milyon kişinin (nüfusun %30’a yakını) Facebook üyesi olduğunu düşünürsek bu mecra taraftara dokunmak için ideal. Üstelik bu 19 milyon kişinin %74’ü 18-44 yaş aralığında. Türkiye aynı zamanda Facebook’ta en aktif 4. ülke. Tüm bu veriler bize Facebook’un önemini ve taraftara ulaşmadaki etkisini gösteriyor.
Galatasaray’da oyuncular değişir, antrenörler değişir, yöneticiler değişir ancak taraftarlar kalır. Onlar kulübün en değerli üyeleri, dolayısıyla onlara en doğru şekilde gitmemiz gerekiyor.
S: Galatasaray sizce neden Facebook üzerinde dünyadaki tüm takımlardan daha fazla taraftara sahip?
C: Türkler Facebook üzerinde sosyalleşmeyi seviyor ve biz taraftarlarımıza doğru araçları kullanarak ulaşıyoruz. Kulüp taraftarın dahil olduğu sosyal networklerde yer alıyor, taraftarla birlikte taraftarın dilini konuşarak yer alıyor. Böyle olunca taraftar kulübün olduğunu bildiği kaynaklara güveniyor. Kulüp taraftarın isteklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduruyor ve taraftar kulübün kaynaklarından bu isteklere karşılık bulacağının bilincinde oluyor.
Bu noktada çok önemli bir ayrıntıyı da dile getirelim; Facebook’taki editörlerimiz orada sadece editör olarak yer almıyorlar. Onlar aynı zamanda gerçek birer taraftarlar ve oyunun/kulübün ruhunu hissederek aktarıyorlar.
S: Kulüp Facebook’taki bu popülaritesini paraya dönüştürmek istiyor mu?
C: Kulübün gelir elde etme politikası taraftarın ihtiyaçları üzerine kurulu. Onların ihtiyaçlarını, ekstra maliyetler çıkarmadan kulübün lisanslı ürünlerinden sağlamaları için çalışıyoruz. Facebook’taki popülaritemizin farkındayız, oradaki potansiyeli biliyoruz ancak taraftarlık ruhunu da yaşıyoruz. Sonuç olarak bu sayfa üzerinden gelir elde etmek ana hedefimiz değil, kulübe ve taraftara katma değer sağlayacak mantıklı projeleri değerlendirebiliriz.
S: Galatasaray için Facebook’un en önemli değer nedir?
C: Taraftarlar kulübe ulaşmak istiyorlar, olumsuz sonuçlarda seslerini duyurmak istiyorlar. Biz de hangi durumda olursa olsun onlara kulak vermek zorundayız. Bu bağlamda Facebook’un bizim için en büyük değeri taraftarlarımız ve onlarla iletişim kurabilmemiz.
S: Galatasaray taraftarlarının Facebook üzerindeki dağılımı nedir, Türkiye’den ve yurtdışından üye dağılımı nedir?
C: Galatasaray istatistiklere göre %35’lik taraftar oranıyla Türkiye’nin en çok taraftara sahip kulübü.
Facebook üzerindeki taraftarlarımızın %62’si Türkiye’den. Geriye kalan %38’lik dilim ise yurtdışı kaynaklı taraftarlardan oluşuyor. İstanbul, Ankara ve İzmir sırasıyla en çok taraftarın yer aldığı iller olarak göze çarparken. Avrupa’dan Frankfurt, Viyana ve Hamburg ile birlikte Asya’dan Jakarta, Galatasaray taraftarının bulunduğu şehirler arasında ilk 20’de.
Üye sayısı konusunda çok başarılı bir çalışma dönemi geçirmişler.
Fakat sayfayı incelerseniz profesyonel bir şekilde yönetilmediğini görebiliriz. Klübün resmi fan sayfasından öte, herhangi bir taraftarın açtığı fan sayfası gibi.
Özellikle yazılı iletişim dilini geliştirmeliler.