Ayna reklamları şimdilik sadece birkaç alışveriş merkezi ve birkaç sinemada gösteriliyor ancak bir yayın mecrası olarak akıllara soru işaretleri getirmiyor değil. Aynaya yaklaşıldığında aktive olan bu reklam türüyle ilk otto’da karşılaşmıştım. Konuyla ilgili bir diğer marketoloji yazısına buradan ulaşılabilir. Cinebonus reklamı ise çok daha bariz şekilde hatta tabiri caizse biraz göze sokularak yapılmış. Mecburen ellerimi yıkarken yaklaşmak zorunda olduğum aynada bu reklamdan kaçamamak beni biraz sinirlendiriyor açıkçası. Cinebonus olması olayı biraz kabul edilebilir kılıyor ancak yine de yaşam alanlarına müdahale eden reklamlara karşı temkinliyim. Üstelik renk ve ışık nedeniyle gözüm sürekli reklama kayıyor ve tuvaletin ve aynanın fonksiyonuna müdahale de edilmiş oluyor.
Ayna reklamları konusunu bir tarafa bırakacak olursak, Cinebonus’un Facebook sayfasını incelediğimizde ciddi biçimde yönetilen, sürekli güncel tutulan, duyurularda kurumsal bir formak kullanılan, renk ve marka bütünlüğü açısından iyi yönetilen hareketli bir sayfa olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca bedava bilet verilen kısa süreli duyurular da ilgiyi canlı tutuyor. Bedava biletlerin Facebook üzerinden değil de yanıtı mail yoluyla göndermek şeklinde dağıtılması biraz sorunlu olsa da, genel olarak amaca hizmet eden iyi bir facebook sayfası yönetim şekli denilebilir.