Anasayfa » ALINTI » Yurtsan Atakan Yanlış Biliyor
Yurtsan Atakan Yanlış Biliyor

Yurtsan Atakan Yanlış Biliyor

Yurtsan Atakan Yanlış BiliyorYurtsan Atakan, Digital Age’deki  “Mesajlaşmaya getirilen her kısıtlama sosyal medyayı da vurur” başlıklı yazısında; e-postalar ve mesajlaşmayla ilgili yeni yasanın sosyal medya iletişimini de kısıtlayacağı görüşünde. Yeni yasa, e-posta mesajlarının, siyasi propaganda aracı olarak kullanılmasını yasaklıyor. Benzer bir yasak pazarlama alanında da mevcut. Kısa keseyim, özetle spam yapmak yasak. Hani o her seferinde küfür ettiğimiz şeyi devlet yasaklıyor. Kötü mü? Değil. Yurtsan Atakan da zaten bunun kötü olmadığını, fakat yasanın tekrar düzenlenmesi gerektiğini düşünüyor ama bazı yerlerde yanlış düşünüyor.

Mesela diyor ki;

“Bilindiği gibi e.posta mesajları hemen her türlü sosyal medya kampanyasının başlangıç noktası ve çoğu sosyal medya ortamının da ayrılmaz bir parçası. Facebook dahil çoğu sosyal medya ortamı, üyeler arasındaki etkileşimi, siteye “login” olmadıkları durumunda e.posta mesajlaşmalarıyla sağlıyor. Yeni seçim yasasının getirdiği siyasi propagandada e.posta kullanımı yasağı, sosyal medyanın propagandada kullanımını kapsamıyor diyenler işte bu nedenlerle çok yanılıyorlar. Evet doğru yeni seçim yasası sosyal medyanın siyasi propagandada kullanımını direkt olarak yasaklamıyor ancak e.posta kullanımına getirdiği yasakla çok büyük ölçüde kısıtlıyor.”

Ve görüşünü de “Doğrudan e-posta atmıyor olabilirsin. Fakat örneğin Facebook’tan bir mesaj aldın, bu sana e-posta olarak da geliyor. Ve işte e-posta burada suç kapsamına giriyor” şeklinde destekliyor.

Hayır, e-posta’yı Facebook (veya Twitter, her neyse) yolluyor ve kullanıcının izni olmadan gerçekleşmiyor bu. Kullanıcı, zaten o siteye üye olurken “Facebook’un bana mesajlarımı mail olarak yollamasını istiyorum” gibi bir maddeyi kabul etmiş oluyor. Kaldı ki istediği zaman Facebook’tan veya herhangi bir siteden e-posta almasını da engelleyebilir. Bunu o sitedeki ayarlarından gerçekleştirebiliyor kullanıcı. Ve tekrar ediyorum, bunu yapmasa bile e-posta’yı Facebook yolluyor. Burada yasaya aykırı bir durum yok.

Ve şöyle devam ediyor:

“Sosyal medya pazarlamasının temelinde ise e.posta gönderimi var. Sosyal medya kampanyaları çoğunlukla e.posta ile toplu tanıtım mesajı gönderimiyle başlatılır. Sosyal medya kampanyasının çekirdek katılımcı kitlesi bu tek seferlik toplu e.posta mesajı gönderimiyle başlatılır. Yasa kapsamında bu tür gönderiler de yasaklanmış olduğundan, seçim kampanyasında sosyal medyanın kullanılması iyice zorlaştırılmış oluyor.”

Sosyal medya kampanyaları “çoğunlukla” e-posta ile toplu tanıtım mesajı gönderimiyle başlatılır diyor. Kendisinin yurtdışında birçok sosyal medya paneline katılmış biri olduğunu bilmesem; kaç tane sosyal medya kampanyası incelediğini, veya içinde yer aldığını sorgulayacağım ama haddimi bilip bu konuda bir şey demiyorum. Spam yaparak sosyal medya kampanyası başlatan bir zihniyet nasıl olabilir de sosyal medya kampanyası yaptığını iddia edebilir? Amaç küçük de olsa bir kitleyi tetiklemek olsa bile, sosyal medya kampanyalarının tetiklenmesi gereken yerler, adından da anlaşılabileceği gibi sosyal medya platformları değil midir? Spam zihniyetinin negatif etkisi düşünüldüğünde, hangi aklı selim insan kampanyayı böyle bir hatayla başlatabilir?

Yurtsan Atakan’ın yasanın değişmesi gerektiği görüşüne katılıyorum. Yasa, onun da söylediği gibi bu haliyle çok “ham.” Fakat sadece spam e-posta gönderimini yasaklıyor oluşu bile yeterli görülebilir. Ama tekrar söylüyorum, bence de yasa düzenlenmeli.

Öneri içeren görüşünde ise şöyle diyor:

“Oysa istenmeyen mesajlarla mücadelenin çağdaş ülkelerde uygulanan yolu bu değil. Doğru yöntem, gönderilen tanıtım mesajında, alıcıya postalama listesinden çıkmasını sağlayacak kolay, pratik bir yol sunmak.”

Peki, yap spami allahına kadar. Ondan sonra göstermelik olarak bir çıkış linki koy, olsun bitsin. Spam yapan zihniyetin, bunu da suistimal edeceğini düşünüyorum ben. Önerdiği yasa çıkmadan bile suistimal ediliyor zaten. Şöyle ki;

Doğan Burda’nın e-mecmua diye bir zımbırtısı var. Bir sürü dergi barındıran bir servis. Ve bana düzenli olarak aylardır spam yapılıyor. Çıkmak için ilgili linke tıkladığımda ise şöyle bir tabloyla karşılaşıyorum:

Yurtsan Atakan Yanlış Biliyor

Gördüğünüz gibi kendi isteğimle e-posta listesine dahil olmadığım halde; e-posta listesinden ayrılabilmem için, her bir dergi için “ayrı ayrı” işlem yapmam, tabiri caizse “unsubscribe” olmam gerekiyor. Hem spamin allahını yapıyorlar, hem de yüzsüzlüğün. Yüzsüzlükleri bu kadarla da kalmıyor.

İnat ediyorum, her bir dergi için tek tek işlem yapmayı kafama koyuyorum. İlk işlemimde ilgili dergiden artık kurtulabilmeyi beklerken, yani “şu derginin mail listesinden çıkarıldınız” gibi bir uyarı beklerken, “mail listesinden ayrılmak için mailinize gönderilen onay linkine tıklamalısınız” gibi bir uyarıyla karşılaşıyorum. Lan sana ne? Yanlışlıkla da tıklamış olsam, mail benim mailim. Daha ne onay yolluyorsun mailime diyorum. Bu kadar kibar konuşmuyorum tabii. Neyse diyorum, inat ettim ya, mailime dönüyorum, aa! Onay maili falan gelmemiş?! Spam klasörünü kontrol ediyorum, orada da yok. Dolayısıyla e-posta listesinden çıkamıyorum bir türlü. Bu olay üzerine de kendilerine ağır küfür ediyorum. Twitter’a da yazdım tam o andaki ruh halimi. Merak eden arayıp bulabilir. Ben utanacağıma, onlar utansın, beni bu hale getirdiler diye. Sırf o anki sinirimin kalıcı olması için yazdım.

Sonuç itibariyle Yurtsan Atakan’ın önerdiği yasayı da ülkenin en büyük medya şirketi bu şekilde ihlal ediyorsa; spam kurnazı şahsiyetsiz şirketler neler yapar, düşünmek bile istemiyorum.

Az önce sonuç itibariyle diyerek sonuç paragrafını yazdım ama; çok önemli bir şeyi eklemeyi unuttum. Konuyla ilgili fikirlerini çok merak ettiğim, bu konu hakkında Türkiye’de en doğru bilgiyi verebilecek kişi olan Başak Purut’a (Ekşi Sözlük’ün avukatı) anlattım durumu. Yazıdan bahsettim. Görüşlerini sordum. O da benimle benzer görüşteydi:

“Pek doğru bir tespit olmamış. Kanun da bence doğru yorumlanmamış zaten. “Vatandaşların, elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlarla, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılamaz. Ancak, siyasi partilerin kendi üyelerine gönderdiği sesli, görüntülü veya yazılı mesajlar her zaman serbesttir.” Tanımadığın adama mesaj gönderme kardeşim diyor, iyi de yapmış. Bunun dışında, seçim kanunu konusunun dışındaki kısım için söylüyorum, rızaya dayalı gönderilmiş mesajlar hiçbir zaman sorun olmaz ve bu mail trafiği de tamamen kullanıcının talebi ve seçimi doğrultusunda oluyor. Çok katı ve dar yorumlasam dahi yazarın ulaştığı sonuca ulaşamıyorum açıkçası.“

Böyleyken böyle.

Hakkında sosyalmedyapazarlama

Check Also

MarkeFront, T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansına Etkili Sosyal Medya Kullanımı Eğitimi Verdi

MarkeFront, T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansına Etkili Sosyal Medya Kullanımı Eğitimi Verdi

MarkeFront, T.C. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) personeline yönelik düzenlenen kurumsal iletişim eğitimleri kapsamında “Etkili ...

Bir yorum

  1. Hayır Sevgili Taci, yanlış bilmiyorum, yanlış bilen sensin. Yasa çok açık. e.posta ile siyasi propaganda yapmayı parti üyelerine yapmak hariç herkese yasaklıyor. Yani kullanıcının Facebook’a, Twitter’a vs’ye izin vermiş olmasının önemi yok. Yasa partine üye değilse herhangi bir kişiye e.posta ile herhangi bir propaganda gönderemezsin diyor. Danıştığın kişiler de yanlış biliyor, işkembe-i kübradan atıyorlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.