Remarketing, internet reklamcılığına bir bakıma farklı bir bakış getirdi. Bir örnek üzerinden kısaca anlatmak gerekirse Remarketing şu şekilde çalışır:
Diyelim ki benim bir kitapevi websitem var. Websitemdeki kategorilere (en çok satan, korku, edebiyat, polisiye vb.) remarketing için bir kod yapıştırırım ve böylelikle benim websitemde bu sayfaları ziyaret eden kişilerin bilgisayarına otomatik olarak bir çerez yerleştirilir ve yolculuk böylece başlar.
İnternet kullanıcısı websitemi ziyaret ettiğinde açtığı sayfaya bağlı olarak yarattığım reklam (metin, resim banner, flash banner, video formatında), bu kullanıcı “Google İçerik Ağı”nda (Google’ın adsense reklamlarını gösterdiği websiteleri) dolaşırken çerez sayesinde tespit edildiğinde kullanıcıya gösterilir. Bu tür reklamın kullanışlı olmasının nedeni internet kullanıcılarının yalnızca %1-2′lik kısmının bir websiteyi ilk kez ziyaret ettiğinde alışveriş yapması ve genel olarak kullanıcıların alışveriş kararı alana kadar ortalama olarak en az 4-5 kez siteyi ziyaret etmesidir. Websitesini ziyaret etmiş olan kullanıcıları Remarketing sayesinde tespit ederek, promosyon, indirim ya da diğer cazip tekliflerle yeniden siteye yönlendirmek ve onların satın alma kararlarına etki etmek aslında temel mantıktır.
ROI (Return on investment) ve “conversion rate” (dönüşme oranı) terimleri Remarketing konusunun tam ortasında yer alır. Online Pazarlama’nın en güzel yanı ve Geleneksel Pazarlama’dan farkı ölçülebilir olmasıdır. Reklama harcadığınız paranın size gelir olarak geri gelme oranı, yani yaptığınız yatırımın size geri dönüşü tamamen ölçülebilir. Remarketing dönüşme oranını artırmak için en güzel reklam araçlarından bir tanesi diyebiliriz.
Remarketing konusunda bilgi edinmek için makalemizi okuyabilirsiniz.