Umarım bu hayatları tanıdığımız kadar işlerimizde de uygular ve başarıya ulaşmaya çalışırız. İlk olarak dünya devi arama motorunun kurucuları ile başlayalım…
Sergey Brin ve Larry Page – Yenilikçilik
Amaçladıkları tek şey yenilikçi bir arama motoru geliştirmekti. Para kazanmak ilk başlarda onların en son düşüncelerinden biriydi. Çünkü içlerindeki teknoloji ve yeni sistem açlığı onları Google’ın ilk adımlarını atmaya zorlamıştı. Bir çok rakiplerini açık ara farkla arkalarında bıraktıklarında tek yardımcılarının yenilikçilik olduğunu anladılar. Adwords sistemi ile de kazançlarını katlamışlardı.
Başına gelenlerden sonra hikayesini bilmeyenimiz çok azdır. Tüm hayatını adayarak kurduğu Apple’dan 30 yaşında kovulduktan sonra en baştan başlayarak Pixar ve NexT’i kuran Jobs, bu şirketleride aynı hırsla yükseltti ve büyük başarılar yaşadı. Kararlılığı onu hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Yeniden düşmeye başlayan Apple’a NexT sayesinde geri dönen Steve Jobs, temelini attığı şirketi en baştan toplayarak zirveye oturtmayı başardı.
Bir ofisteki en pahalı ve şahane koltuklar, aydınlatmalar, masalar, odalar ve göz kamaştırıcı aksesuarlar.. İşte bunların hiçbirisi onun umurunda değildi. Mint.com’u da bu nedenle açmıştı. Bütçe planlayıcısı olan mint.com sistemi klonlarının aksine gerçekten işe yarıyordu. Verdiği bilgileri kendisinde ve şirketinde de uygulayan Patzer çevresine tutumluluk dersi verdi.
Daha önce ki yazılarda değişmenin ne denli etkili ve riskli olduğundan bahsetmiştik. İşte Zuckerberg tek hedeflilik gibi bir hataya kapılmayarak uzun süreli yükseliş döneminin formüllerini bizlere gösterdi. Adı tüm dünyaca anılan facebook her ne olursa olsun kalıplaşmış bir tasarımla akıllara kazınmadı. Risk alınarak yapılan sürekli gelişme çabaları meyve verdi ve en son web teknolojileri kendisini pazarlamayı başardı.
Facebook şimdi sadece ismi ve temel ilkesi olan sosyallik ve sanal interaktivite mantığını değiştirmeyen bir şirket.
Chad Hurley, Steve Chen ve Jawed Karim – Sadelik
KISS ilkesi… Keep it simple, stupid! yani basit olsun, salak! İşte bunu anlamaları onlar için arttı da yetti bile. Sadeliğin doğal ve çekici yanlarını farkeden bu üçlü sadece kendi videolarını yayınlamak için Youtube’u kurdular. Basit tasarımlı ve devrimsel bir hedefi olmayan bu site seneler için milyonların eğlence, bilgilenme ve zaman geçirme yeri olarak kendisini herkese kabul ettirdi. Dünya da etki gösteren bu basit site 2007 yılında 1 Milyar karşılığında Google’ın bünyasine katıldı.
Amazon.com! Nasıl mı? aslında çok basit.. Jeff Bezos oyun,kitap,CD – DVD ve diğer ürünleri sitesinde satmayı düşündü ve alay ettiler. Fakat içindeki hırs ve azim onu bugünlere kadar getirdi. Güven sağlayamadığı için kendi yağında kavrulan bir sermaye ile işe koyuldu, uzun süre başaramadı ama en sonunda hedefi 12′den vurdu. amazon’un rahatı yerinde..
İhtiyaçları karşılayan insanları herkes tebrik etmiştir. Bu kişiler aslında biraz da menfaatlerinden başarılı olmuşlardır. Ama başkalarının ihtiyaç duyduklarını fırsata çeviren Tom Anderson, eğlencenin ve sanatsal kazancın sonucu olan müzik ve iletişimin sanal noktası olan sosyal ağları birleştirdi. MySpace’de sade hatta amatör tasarımıyla eleştirildi ama yüksek kullanıcı kitlesi ile dikkat çeken Myspace, New Corp tarafından 580 milyon dolara satın aldı.
Webde gelişmek denildiğinde aklımıza Facebook’ta ki gibi tasarım ve altyapı gelişimi gelebilir. Ama gelişen olay sanal bir ansiklopedi de ki bilgiyse sonunu beklemeyin derim. Jimmy Wales kurucuların eklediği bilgilerin yanında kullanıcılarında bilgi eklemesinin yararı olduğunu düşündü biraz özveri, esneklik ve kontrol ile dünyanın en büyük sanal ansiklopedisinin babası oldu