Sosyal Medyaya Devlet Müdahalesi Geliyor

Son dönemlerde tırmanışa geçen terör olayları ve halkın bu olaylara sosyal ağlar üzerinden örgütlenerek verdiği tepkiler üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yakın zamanda “Sosyal medya büyük toplulukları gaza getirebiliyor. Bu bir tehdittir. Tedbir alınması lazım” sözleriyle gündeme gelmişti. Sosyal ağlar yoluyla verilen kitlesel tepkilerin, etnik ve/veya dini ayrımcılığı körüklediği ve gerginliklere neden olduğu varsayımına dayanan bu sözlerin ardından, Ulaştırma Bakanlığı söz konusu tepkilerin kontrol altında tutulması amacıyla düğmeye bastı.

Ulaştırma Bakanlığı, konu hakkında birçok devlet kurumundan gelen raporlar üzerine Facebook ve Twitter gibi en geniş kullanım alanına sahip başlıca sosyal ağların kullanımının anlık ya da saatlik olarak durdurulabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler için harekete geçti.

Henüz şekli somutlaştırılmamış ve fikir aşamasında olan uygulama için tartışma ve değerlendirmeler sürüyor. Güvenli internet uygulamasında olduğu gibi uygulamaların sansür olarak nitelendirilmemesi amacıyla oldukça hassas bir dengenin korunmaya çalışıldığı ve konunun titizlikle değerlendirildiği belirtiliyor.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, katılmış olduğu bir televizyon programındaki şu sözleriyle gündeme gelmişti: “Gaziantep’te yaşadığımız bu terör olayı sonrasında sosyal medya çok etkindi. ‘İkinci bir patlama oldu’, filan dendi. Şu oldu. Bu oldu. Bir şayia yayıldı. BDP binası yakıldı gibi. Çok sıkıntılı durumlar. Tunus, Libya ve Mısır devrimini yapan sosyal medyadır. Bunlar, iletişim devrimidir. O yüzden orada belki hayırlı işe vesile oldular ama sosyal medya bazen büyük toplulukları gaza getirebiliyor ve yanlış yöne de yönlendirebiliyor. Bu bir tehdittir. Bunun tedbirlerinin alınması lazım. Zor, nasıl alınır, bilmem. Bunun aramızda konuşulması lazım.”