Bunu, geçtiğimiz 1,5 ayda 3 yeni reklam modelinin açıklanmasının üzerine söylüyorum. Yalnız bu reklam modelleri, daha öncekilere göre biraz farklı. Ve bence bu fark, Facebook’un daha önce sunduğu opsiyonlara göre daha değerli reklam seçenekleri sunmasını sağlıyor. Bu yeni modellerden biri olan Custom Audiences ile başlayıp, diğer iki modeli de gelecek yazılarda anlatacağım.
Facebook’un Dışındaki Dünya
Şu ana kadar Facebook’ta gördüğümüz tüm reklam ürünleri, baştan sona Facebook’un içinde gelişiyordu. Yani reklam hedeflemeleri, sadece Facebook’un sahip olduğu ve bize sunduğu bilgiler dahilinde yapılıyordu. Bu da en çok, dışardaki dataların kullanılamamasına yol açıyordu. Dışarıdaki datalardan kastım, markanıza Facebook dışında dokunmuş insanlar aslında. Bunlar kim mi? Mağazanızı ziyaret etmiş, sizden alışveriş yapmış, e-posta bülteninize abone olmuş veya sadece sitenizi ziyaret etmiş insanlar.
Markaların yaşadığı en büyük sorun, işte bu insanları Facebook’ta tekrar bulma gayretine girişmeleri. Markalar, halihazırda sahip oldukları müşterilere Facebook üzerinden, sanki yeni tanışıyormuşçasına, ulaşmaya çalışıyorlardı. Bu da ekstra iş, maliyet ve en önemlisi sahip olduğunuz müşteriye Facebookta belki de ulaşamama riski demekti. Şimdi ise işler değişiyor.
3 yeni reklam modeli arasında en çok dikkatimi çeken ve değerli bulduğum seçenek bu. Marka olarak elinizde bulunan e-mail, telefon datalarını Facebook’a yükleyerek bu insanlardan kaç tanesinin Facebook’ta yer aldığını görmeniz artık mümkün. Ve sonrasında bu insanlara yönelik reklamlar göstermeniz… Somutlaştıralım:
- Tekstil ürünleri üreten bir B2B markasısınız.
- Geçtiğimiz 10 yıl boyunca fuarlardan veya çalıştığınız şirketlerden binlerce e-mail ve telefon datası topladınız.
- Yeni bir kampanyanızdan, indirim haberinizden veya ürün gamınızdan elinizde bulunan bu dataları haberdar etmek istiyorsunuz.
- Fakat gönderdiğiniz e-mailler okunmuyor. Açılma oranları düşük. Tıklama oranları filtreyi daha da daraltıyor. Telefonla ulaşmak ise çok maliyetli ve uzun sürüyor.
- Facebook’a elinizde olan tüm datayı yüklüyorsunuz. Facebook bu data ile mevcut üye bilgilerini eşleştiriyor ve size bu datanın ne kadarının Facebook üyesi olduğunu söylüyor.
- Diyelim ki elinizdeki datanın %35′i Facebook üyesi. Artık bu kitleye Facebook reklamları ile birkaç tıkla ulaşabilirsiniz. 15 dk. da reklam kampanyasını başlatıp, mesajınızı hızlıca ulaştırabilirsiniz.
Facebook söylediğine göre bu datayı sizin gördüğünüz şekilde saklamıyor hatta görmüyor. Veriler güvenli bir şekilde Facebook tarafından, üyeleri eşleştirmek için kullanılıyor. Daha sonra isterseniz, yeni yarattığınız bu reklam kitlesini, yeni datalar ekleyerek artırabilirsiniz.
Veya yeni yarattığınız bu reklam kitlesi içinden Facebook’un standart demografik hedeflemelerini uygulamanız da mümkün. Bu reklam modelinin elinde özellikle yüzbinlerce data olan markalar için bu ürünün çok değerli olacağını düşünüyorum. Ayrıca retention maliyetlerini de ciddi derecede azaltacağını tahmin ediyorum.