Beni Böyle Takip Et Edeceksen

Orhan Gencebay meşhur şarkısında ”beni böyle sev seveceksen der. Bunu sosyal medyaya çevirecek olursak ”Beni böyle takip et edeceksen” diyebiliriz. Günümüzde kullanıcılar sırf retweet alayım, çok takipçisi olan kişilerle bir şekilde kontak kurayım diye neredeyse  daldan dala zıplayarak, kişiliklerinden taviz verir hale geldiler.Ne acı ki bu kanıksanmış durumda… Zahmette rahmet vardır sözü çoktan unutulmuş kolaycılık almış başını yürümüş. Ama sabreden insanlar asla endişeye kapılmasın. Tarih hazırcıların sonunu her zaman hazırlamıştır ve gerçekten emek harcayanların, üretenlerin yanında olmuştur.

Muhabbeti bırakıp yazımıza geri dönecek olursak son zamanlarda bir şey çok dikkatimi çekiyor.  Bir yerde sosyal medyayla alakalı bir panel mi var hemen ilk işim herkes gibi  o panelde kimlerin konuşmacı olarak katılanların   kim olduğuna bakmak oluyor. Bundan daha doğal ne olabilir ki diyebilirsiniz fakat bazıları bunu yaparken  kişinin sosyal medya, hatta sadece twitter karnesine bakılıyor ve kişi fenomen tabir edilen biriyse hemen koşar adım bu panellere gidiliyor. Kaliteden ziyade, içerikten ziyade şekle aldanma sosyal medyada maalesef en büyük sorun. Hatta bu panellerde feno tabir edilen kişiler ağır küfürlü ifadelerle dinleyicilerin karşısına çıkıyorlar.

Sosyal medya bireye sesini duyurabilme imkanı doğurduğu günden bugüne bazı konuşulmayan felaketleri de beraberinde getirdi. Bu yıkıcı felaketler daha tam olarak ne konuşulmuş, ne de üzerinde durulmuş durumda. Çoğu kullanıcıyı sosyal medyayla tanışmadan önce ve tanıştıktan sonra diye ayırmak mümkün. Kişi sırf beğenilmek adına kendi kişiliğinin dışında sanal bir karakter koyuyor ortaya ve belirli bir süre sonra bu karakterin kölesi haline geliyor. Yapmış olduğu açıklamalar kendi açıklamaları değil sanal karakterin açıklamaları. Tabi bir müddet sonra bu sanal karakter reelde yaşadığı karaktere benzemediği için isyanlar başlıyor. Kişi bunalımdan bunalıma sürükleniyor fakat bunun farkına varamıyor.

Rekabetin hızla arttığı güvenin ise giderek azaldığı bir dünyada ben buradayım, güçlüyüm demeni şart olduğunu düşünen birey kendini ön plana çıkartmak için kibirli bir pozisyon alınıyor. Hatta o kadar ileri götürenler oluyor ki çocuklu bir kadının sosyal medyada fenomen olduktan sonra çocuğun kirli bezini bile değiştirmekten gocunduğunu bizzat duydum.  İşin vardığı korkunç boyutu düşünebiliyor musunuz?

Her zaman kendine öncelik tanı, başkalarını yok say ilkesi maalesef zihinlere kazınıyor bu da aslında başarılı olmadığı halde etrafta başarılıymışcasına gezinen pişmiş kellelerin artmasından başka bir işe yaramıyor maalesef.

Elbette sosyal medya kişiyi, kurumu başarıya ulaştırır.  Bunun için yüzlerce yol, strateji vs bulunmakta. Fakat kurumsal kimlik olsun, bireysel hesap olsun  aşırı kendini beğenmişlik birçok kişiyi çok yakın zamanda sizden uzaklaştıracaktır. Belki büründürüğünüz rolle egosu şişkin bir çok kişiye ulaşmış olabilirsiniz fakat unutmayın egosu tavan yapmış, sırf gazdan ibaret olan bireyler siz iyiyken yanınızda olurlar. Siz havalı olmak için sürekli maddi açıdan ve tabiki manevi açıdan hep tavizler vermek zorunda kalırsınız. Günün birinde canınız sıkıldığında, üzüldüğünüzde, bunaldığınızda  size kimse omuz vermez. Sizi değersiz bir ezik olarak görüp sizinle diyaloglarını keserler. İntihara kadar varan kötü sonuçlar da beraberinde gelebilir.

Sosyal medyada kibir deryasından  ve  bu egosu şişkin kurumlardan, markalardan, bireylerden uzak durmanız dileğiyle…

Yazar     : Ömer Bulut 

Kaynak : sosyalsosyal