Bu elbette sevindirici bir gelişme. Ama bu durum tam manasıyla yeterli diyemeyiz. En azından kötünün iyisi diyebiliriz. İş burada bitmiyor. Bilenler çok iyi anlayacaktır ki asıl iş bundan sonra başlıyor. Markalar sosyal ağlarda nasıl öne çıkabilir? bunun üzerine stratejiler geliştirilmeli.
Yapılması gereken bazı ipuçlarını sizler için derledim:
1. Markalar online olsun ya da olmasın kendileri hakkında sürekli konuşuluyor. Markalar hakkında konuşanlar illa mention atıyor diye bir kaide yok. Mention atmadan marka hakkında görüş bildirenleri, konuşanları da tespit etmek gerekmekte.
2. Sosyal medyada müşteri yakın ilgi bekliyor. Geri dönüşlere büyük önem vermek gerekiyor. Geri dönüşleri müşteri kazancı haline dönüştürmek lazım.
3. Unutulmamalı ki sosyal ağlarda kazanılan her müşteri markanızın gönüllü sözcüsü olacaktır. Bu yüzden markalar sosyal medya hesaplarını teslim edeceği bireyleri çok dikkatli bir şekilde seçmek zorunda. Zira sosyal medyada tamamiyle göz önündesiniz ve açığınız yakalandığı andan itibaren başınız büyük sıkıntılara girebilir. Müşteri asla kaba cümlelerle azarlanmamalı hatta ve hatta daha da ileri giderek tehdit edilmemelidir (maalesef bunun örnekleri var)
4. Sosyal ağlarda müşteri hizmetleri şeffaf olmak zorunda.
5. Takipçiler kim ilgi alanları neler bilmek zorundasınız.
Çalıştığınız şirketi, markayı, ürünü, yöneticilerinizi, kurumunuzun zayıf noktalarını çok iyi bilmelisiniz. Rakiplerinizi çok iyi tanımalısınız. Sadece bazı mecraları gözlemleyip diğerleriyle ilgilenmemek yapılan en büyük hatadır. Her mecranın kendine has bir dili vardır. Her mecra için farklı bir müdahale dili oluşturmalısınız. Sosyal medya hesaplarınız üzerinden hergün kullanıcılara ait sorulara cevaplar verip yorumlar yaparak kitleniz ile etkileşimi çok daha kuvvetlendirebilir ve hedef kitleniz ile bağınızı sağlamlaştırabilirsiniz. Başarılı olmamanız için hiç bir sebep yok. Yeter ki sosyal ağlarda hesap açmak için hesap açmayın…
Kaynak : sosyalsosyal